12 Nisan 2013 Cuma

GÜNEŞ Sembolü : Günü : Pazar İlgili uygulamalar : Para. Ümit. Yöneticiler, başkanlar, güçlü kimseler nezdinde teveccüh kazanmak. Genel arkadaşlık. Düşmanlığa karşı koymak. Düşmanlığı, dostluğa çevirmek. Sportif başarılar. Fiziksel sağlamlık. Genelin hayranlığını kazanmak.

AY Sembolü : Günü : Pazartesi İlgili uygulamalar : Denizcilik. Gemicilik. Yolculuklar. Aşk ve yenileşme. Su ve suyla ilgili şeyler. Hırsızlık ve hırsızlıkla ilgili konular. Haberciler. Vizyonlar. Rüyalar. Sezgiler.

MERKÜR Sembolü : Günü : Çarşamba İlgili uygulamalar : Konuşma gücü. İş. Sanat ve bilim. Kehanet. Hırsızlığı keşfetmek. Ticari eşyalar. Hile gerektiren iş ve uyglamalar. Fiziksel plan dışından davetler.

VENÜS Sembolü : Günü : Cuma İlgili uygulamalar : Aşk. Arkadaşlık. Seyyehat. Nezaket ve zevk. Eğlence. Cinsel konular. Baştan çıkartmalar.

MARS Sembolü : Günü : Salı İlgili uygulamalar : Savaş. Askeri başarılar. Cesret. İmha ve uyumsuzluk çalışmaları. Katliam. Ölüm ve acı haberler. Askeri konularda şans kazanmak. Düşmanlıklar. Düşmanlara karşı lanet çalışmaları. Erkeklere yönelik çalışmalar.

 JÜPİTER Sembolü : Günü : Perşembe İlgili uygulamalar : Şeref ve zenginlik. Arkadaşlık. Fiziksel sağlık. Kalpteki arzular. Para ve zenginlik. Bilgi kazanmak.

SATÜRN Sembolü : Günü : Cumartesi İlgili uygulamalar : İyi ve şerli uygulamalara aynı derecede yarar. Hâdim davetleri. Birisinin rüyasına girmek ve telkin. Mesleki şans veya bela. Mal, mülk. Bilgi kazanmak. Ölüm ve bela çalışmaları.

Haftanın her gününün birinci saati o günün yönetici yıldızının saatidir. Yani mesela Pazar gününün birinci saati Güneş saatidir. Her günün birinci saati, tam Güneş'in doğum anında başlar. Aynı şekilde, Güneş battığı anda da gecenin birinci saati başlamış olur. Gündüz ve gece saatleri alışıldık 60 dakikalık saatler değildirler. Mevsime göre gün ve gece saatlerinin uzunlukları devamlı olarak değişir. Gün ve gece saatlerinin uzunluklarını ve günlük saatle, saat kaça tesadüf ettiklerini bulmanın usulü çok basittir fakat ilk anda kafa karıştırıcı gelebilir. Bu yöntemi görmeden önce Haftalık saatler tablosunu görmemiz iyi olur. saatler devamlı olarak aynı sıralama ile akarlar. Bu sıralama: Güneş, Venüs, Merkür, Ay, Satürn, Jüpiter, Mars sırası ile gider.

Pazar günü, güneş doğarken günün birinci saati, yani Güneş saati başlar. Bundan sonra yukardaki sıralama ile yedi saat geçer ve sekizinci saat tekrar Güneş saati olur. Sıralama hiç şaşmadan gider ve pazar günü güneş battığı anda, pazarı, pazartesiye bağlauyan gecenin birinci saati başlar ki, bu da Jüpiter saati olur. Yani Pazartesi gecesi, Jüpiter gecesidir. Saatlerin bu şekildeki akışı ile bir hafta tamamlandığı zaman, tekrar pazar günü Güneş'in doğuş saatinde yine Güneş saatinin, Güneş'in doğuş anına denk geldiği, yani günün birinci saati olduğu görülür. Saatlerin akışı, aşağıdaki tablolarda çok açık bir şekilde görülmektedir.

Aslında bu tabloların iki tane değil tek, 12'şer saatlik değil, 24 saattlik olması gerekir. Yani pazarı, pazartesiye bağlayan gecenin, pazar günün devamı ve gecenin birinci saatinin de, pazarın 13. Saati, gecenin son saatinin de 12. Saat değil de 24. Saat olarak gösterilmesi gerekir fakat sayfa boyutlarına bağlı olan çalışmalarda böyle bir tablo, sayfa yapısında uyumsuzluk yaptığı için gündüz ve gece saatlerini ayrı ayrı tablolar halinde göstermek daha pratik olmaktadır. Aşağıdaki tabloların gündüz saatlerine ait olanının, her gününün ilk saati o günün yöneticisidir. Günün 12. Saati, gece saatlerinin başlangıcı değil, günün son saatidir. Yine pazar gününü örnek olarak alırsak, Pazar günü 12. Saatten sonra, pazartesi gecesi başlar. Tabloya bakılırsa pazar gününün 12. Saatinin Satürn saati olduğu görülür. Yukardaki akış sıralamasına göre Satürn saatinden sonra Jüpiter saati gelmelidir ki, gece saatleri tablosuna bakınca da Pazartesi gecesinin ilk saatinin Jüpiter saati olduğunu görürüz.

GÜNDÜZ VE GECE SAATLERİ

GÜNDÜZ VE GECE SAATLERİ 

Havâss konusunda Pratik çalışmalar yapmak ya da bu konuları sadece entellektüel açıdan merak eden, öğrenmek isteyen kimselerin en başta bilmeleri gereken şeylerden biri de majikal zamanlardır. Bazı çağdaş ekoller zamanlamaların büyük bir kısmına ya da hepsine önemsiz gözüyle bakarak hiç üzerlerinde durmasalar da, burada söz konusu olan Havâss'tır ve Zamanlamalar da geleneksel oluşumların en belli başlılarıdırlar. Söz konusu olan Ay'ın büyümesi, küçülmesi, Astrolojik açılar, Ay menazilleri gibi zamanlamalarlar ilerki sayfalarda yeri geldikçe anlatılacaktır. Burada ise, bilinmesi gereken ilk zamanlama ile yani, günün saatleriyle başlıyoruz. Geleneksel anlayışa göre haftanın her gün ve gecesini, yedi klasik gök cisminden birisi yönetir. Her gün ve gece kendi yöneticisi olan gök cisminin karakterindedir ve onun karakterine uygun işlere müsaittir. Bu gök cisimlerine de "Yıldız" demek, Bütün doğu ve batı ekollerinde gelenekselleşmiş bir şeydir. Tabii ki, aslında bu gök cisimleri içinde bir tek yıldız vardır ki, o da Güneş'tir. Ay ise, gezegen bile değil, dünyanın uydusudur. Buna rağmen söz konusu gök cisimlerine, geleneğe uyarak yıldız diyeceğiz. Bu yıldızların vasıfları yönettikleri günlere ve günün saatlerine yansırlar dedik. Bu yüzden önce yıldızların genel yapılarını, Havâss ve uygun oldukları uygulama çalışmaları açısından birkaç satırla görelim.

10 - Eski Yazı bilmek

İbranice'yi bilmeseniz bile İbrani harflerini tanıyıp, seslendirecek ve harflerin anlamlarını bilecek, istediğiniz bir şeyi İbrani alfabesi ile yazabilecek kadar kültürünüz yoksa Kabala ile ilgilenemezsiniz. Kabala pratiği bile demiyorum. İlgilenemezsiniz diyorum. Bu husus dünyanın bütün mistik ve majikal ekolleri için geçerli birşeydir. Şimdi Kabala'yı, Havâss'ı bir yana bırakın. Müzikle ilgilendiğinizi varsayın. Notaları bilmeden, tanımadan nasıl müzik yapabilirsiniz? Tabii ki, aynı şey Havâss için de geçerlidir. Arap alfabesi, Eski Türkçe yazı tarzı Havâss'ın notalarıdır. Yukarda, Arapça Kur-an konusunda, Kur-an'ı Arapçadan okuyabilmek gerektiğini söyledim. Burada söz konusu olansa Türkçedir. Fakat Eski harflerle yazılıp, okunun Türkçe. Bunu mutlaka becerebilmeniz gerekmektedir. "Ben zikir, meditasyon filan yaparım, yetenekliyim ve Havâss'taki bazı duaları da birine sorup, Türkçe harflerle yazıp, okurum ve başarılı olurum." diyorsanız, şunu bir deneyin: Herhangi bir ülkedeki bir ciddi bir müzik kuruluşuna gidin. "Ben doğuştan müziğe kabiliyetliyim kardeşim. Nota mota bilmeme de gerek yok. Köyde çok güzel kaval çalardım burada da nota bilmeden senfoni bestelerim." deyin bakalım size kaç kişi yere yatarak, kaç kişi iki büklüm olarak gülecek bir sayın.
9 - Kitaplar 

Havâss'la pratik amaçlarla ilgileniyorsanız bazı kitaplara şiddetle ihtiyacınız var demektir. Bunların en başta geleniyse iyi bir Kur-an mealidir. Kur-an meali: Aslında mevcut Kur-an mealerinin hepsi güvenilir seviyededir fakat mealden meale bazı anlatım ve meali hazırlayan kişilerin anlayışlarından gelen farklılıklar vardır. Bu yüzden de okuyan kişinin anlayış ve zevkine göre bir Kur-an mealinin iyi olup, olmaması değişebilir. Örnek olarak ben Diyanet mealini sıkıcı buluyorum. Buna karşılık Abdülbaki Gölpınarlı mealini zevkle okuyup, onunla çalışma yapabiliyorum. Bu gibi şeyler kişisel zevke göre değişir. Yine de söylemek gerekirse çoğu mealde, çeviriyi yapan kişi kendi anlayış ve yorumunu, dip not olarak bile değil, sanki ayetin çevirisi oymuş gibi meale katmaktadır. Bu gibi karıştırmalar olmadan en düz çeviri Yaşar Nuri Öztürk mealidir. 

Kur-an meali konusunda en ideali meallerin hepsine sahip olmak ve bir ayet aranacağı zaman hepsinden istifade ederek, ayetin anlamını kafada oluşturmaktır. Bu tabii, maddiyatla ilgili bir sorun olabilir fakat günümüzde artk internet diye birşey var ve internette bir çok farklı meal bulup, ücretsiz olarak almak sorun değildir. Bununla beraber fiziksel kitap olarak hiç değilse bir tane meal alınmasının gerektiğine inanıyorum. Arapça Kur-an: Kur-an meali gereklidir dedim fakat ondan da gerekli olan bir tane Arapça Kur-an sahibi olmaktır. Havâss'ın büyük kısmı ayet ve esmaların okunması kadar yazılmalarına da dayanır. Bir ayeti yazmak ya da onun ebced tutarını bulmak için başvurulacak en güvenilir kaynaksa bir Arapça Kur-an'dır ve bu kitabın mutlaka elaltında bulundurulması gerekmektedir. Türkçe harflerle yazılmış, Arapça Kur-an: Bu tür bir Kuran, Arapça Kur-an'ı duraklamadan, kekelemeden ve tereddüde düşmeden okuyabilecek kadar Arapça okuyabilen kimseler için gerekli değildir. Fakat siz şayet, Arapça Kuran'ı çat pat sökebiliyor ya da hiç okuyamıyorsanız bir tane de Türkçe harflerle yazılmış, Arapça Kur-an'a ihtiyacınız var demektir. Yine de söylemek gerekir ki, Havâss'la ilgilenip, pratik yapmak isteyen bir kimse, Arapça öğrenmese de olur, olabilir. Fakat hiç değilse Arapça Kur-an'ı rahatlıkla söküp, okuyabilecek durumda olmalıdır. Dolayısıyla burada tavsiye ettiğim, Türkçe harflerle yazımış, Arapça Kur-an sadece yeni başlayan, meraklı kimseler içindir.

10 Nisan 2013 Çarşamba

Esmaül Hüsna: Burçlara Göre Yıldızlar ve Esmalar

Esmaül Hüsna: Burçlara Göre Yıldızlar ve Esmalar: YILDIZLARIN ESMALARI VE MELEKLERİ AY Esmaları ; Rahman, Rahim, Afuvv, Batın, Şekür, Muheymin, Hafiz, Rakib. Melekleri ; a) Ulvi meleğ...

9 Nisan 2013 Salı

8- Eski Yazı bilmek

 İbranice'yi bilmeseniz bile İbrani harflerini tanıyıp, seslendirecek ve harflerin anlamlarını bilecek, istediğiniz bir şeyi İbrani alfabesi ile yazabilecek kadar kültürünüz yoksa Kabala ile ilgilenemezsiniz. Kabala pratiği bile demiyorum. İlgilenemezsiniz diyorum. Bu husus dünyanın bütün mistik ve majikal ekolleri için geçerli birşeydir. Şimdi Kabala'yı, Havâss'ı bir yana bırakın. Müzikle ilgilendiğinizi varsayın. Notaları bilmeden, tanımadan nasıl müzik yapabilirsiniz? Tabii ki, aynı şey Havâss için de geçerlidir. Arap alfabesi, Eski Türkçe yazı tarzı Havâss'ın notalarıdır. Yukarda, Arapça Kur-an konusunda, Kur-an'ı Arapçadan okuyabilmek gerektiğini söyledim. Burada söz konusu olansa Türkçedir. Fakat Eski harflerle yazılıp, okunun Türkçe. Bunu mutlaka becerebilmeniz gerekmektedir. "Ben zikir, meditasyon filan yaparım, yetenekliyim ve Havâss'taki bazı duaları da birine sorup, Türkçe harflerle yazıp, okurum ve başarılı olurum." diyorsanız, şunu bir deneyin: Herhangi bir ülkedeki bir ciddi bir müzik kuruluşuna gidin. "Ben doğuştan müziğe kabiliyetliyim kardeşim. Nota mota bilmeme de gerek yok. Köyde çok güzel kaval çalardım burada da nota bilmeden senfoni bestelerim." deyin bakalım size kaç kişi yere yatarak, kaç kişi iki büklüm olarak gülecek bir sayın. Havâss'la ilgilenecekseniz sadece istediğiniz şey ve isimleri yazmak için değil, eski yazıyla basılmış veya el yazması şeklindeki metinleri de okuyabilecek kadar eski yazı ve eskidili bilmelisiniz. Bu hiç de zor bir şey değil ve ortalama zekada olan bir kimse en fazla onbeş gün içinde eski yazıyı, o yazıyla yazılmış bir romanı okuyabilecek derece öğrenebilmektedir.



7- Kitaplar

 Havâss'la pratik amaçlarla ilgileniyorsanız bazı kitaplara şiddetle ihtiyacınız var demektir. Bunların en başta geleniyse iyi bir Kur-an mealidir. Kur-an meali: Aslında mevcut Kur-an mealerinin hepsi güvenilir seviyededir fakat mealden meale bazı anlatım ve meali hazırlayan kişilerin anlayışlarından gelen farklılıklar vardır. Bu yüzden de okuyan kişinin anlayış ve zevkine göre bir Kur-an mealinin iyi olup, olmaması değişebilir. Örnek olarak ben Diyanet mealini sıkıcı buluyorum. Buna karşılık Abdülbaki Gölpınarlı mealini zevkle okuyup, onunla çalışma yapabiliyorum. Bu gibi şeyler kişisel zevke göre değişir. Yine de söylemek gerekirse çoğu mealde, çeviriyi yapan kişi kendi anlayış ve yorumunu, dip not olarak bile değil, sanki ayetin çevirisi oymuş gibi meale katmaktadır. Bu gibi karıştırmalar olmadan en düz çeviri Yaşar Nuri Öztürk mealidir. Arapça Kur-an: Kur-an meali gereklidir dedim fakat ondan da gerekli olan bir tane Arapça Kur-an sahibi olmaktır. Havâss'ın büyük kısmı ayet ve esmaların okunması kadar yazılmalarına da dayanır. Bir ayeti yazmak ya da onun ebced tutarını bulmak için başvurulacak en güvenilir kaynaksa bir Arapça Kur-an'dır ve bu kitabın mutlaka elaltında bulundurulması gerekmektedir. Türkçe harflerle yazılmış, Arapça Kur-an: Bu tür bir Kuran, Arapça Kur-an'ı duraklamadan, kekelemeden ve tereddüde düşmeden okuyabilecek kadar Arapça okuyabilen kimseler için gerekli değildir. Fakat siz şayet, Arapça Kuran'ı çat pat sökebiliyor ya da hiç okuyamıyorsanız bir tane de Türkçe harflerle yazılmış, Arapça Kur-an'a ihtiyacınız var demektir.




 Yine de söylemek gerekir ki, Havâss'la ilgilenip, pratik yapmak isteyen bir kimse, Arapça öğrenmese de olur, olabilir. Fakat hiç değilse Arapça Kur-an'ı rahatlıkla söküp, okuyabilecek durumda olmalıdır. Dolayısıyla burada tavsiye ettiğim, Türkçe harflerle yazımış, Arapça Kur-an sadece yeni başlayan, meraklı kimseler içindir. Osmanlıca, Türkçe sözlük: Sözlükler, İmlâ kılavuzlarından çok farklıdırlar. İmlâ kılavuzlarında sözlüklerde de olmayan bir çok kelimenin yazılış şekli gösterilir. Buna karşılık sözlük, kelimelerin anlamlarını açıklar. Çeşitli büyüklükte ve fiyatlarda bir çok Osmanlıca, Türkçe sözlük mevcuttur. Bu konuda hiç düşünmeden en büyük ve pahallısını almalısınız. Havâss kitapları: Elinizde ne derece doğru olduğuna inandığınız bir kitap olursa olsun mutlaka bütün bulabildiğiniz Havâss kitaplarını gözden geçirmeniz gerekir. Bir kitabın, dünyanın en uydurma kitabı, yazarının da en bilgisiz adam olduğuna bile inansanız o kitabı görmeniz gerekir. Belki o kitapta hiç birşey bulamazsınız fakat belki de, yazarının bile farkında olmadığı çok önemli şeyler yakalayabilir veya o kitapta okuduğunuz birşeyin yaptığı çağrışımla, elinizdeki bilgileri de birleştirerek yep yeni birşey keşfedebilirsiniz. Bu yüzden hiç bir kitabı hafife almamanız gerekmektedir.



 Bununla beraber aptal bir inangaç da olup, okuduğunuz her saçmalığa da inanmamalısınız. Bu tür kitaplar yanlışlar, eksiklikler ve uydurma hurafelerle doludur. Bunu da unutmamalısınız. Bugün Türkiye'de, Türkçe harflerle basılmış bir sürü kitap vardır. Bunlardan sadece üç tanesi çok tanınmıştır. Mesela bunlardan birisi vefkler hakkında bilgi veren tek kitaptır fakat aşağıdaki vefkler kitabı bölümüyle de karşılaştırırsanız göreceksiniz ki vefk konusu, söz konusu kitapta tamamen eksik ve çalışmaz şekilde verilmiştir. Bir diğeri ise ilk bakışta tamamen anlaşılmaz gelen Şemsül maarif'tir. Şemsül Maarif'in Arapçasının bile, hatta Araplar tarafından bile kolay anlaşılacağını sanmıyorum. Üstelik Türkçe çevirisi de korkunç derecede hatalıdır. Fakat bir kaç yılınızı yoğun çalışmalarla geçirmişseniz kitaba farklı gözle bakacak ve o kötü çevirili kitapta bile ilk yıllarınızda hiç farketmediğiniz yüzlerce şey göreceksiniz. Herhangi bir Havâss kitabını ve mesela bu okumakta olduğunuz kitabı bir yere atar ve arada hiç bir çalışma yapmadan, bir, iki yılda bir bakarsanız hiç birşey olmaz. Fakat devamlı olarak pratik yaparsanız ve bir kitaba yılda bir defa bakarsanız farkedersiniz ki, o kitaba her bakışınızda yeni bir şey, önceden hiç farketmediğiniz yeni bir şey görüyorsunuz. En kötü ve işe yaramazı bile olsa bir Havâss kitabına bakıldığı zaman, yeni başlayan bir kimsenin gördüğü ile on yıl çalışma yapmış birisinin gördüğü farklı şeylerdir. Bu yüzden de bir kitabı okuyup, onda ne olup, olmadığını anladıktan sonra, onu bir yana atmamalı ve geçen yıllar içinde, zaman zaman baştan gözden geçirmelisiniz.
6 - Tütsüler
 Havâss çalışmalarında, her çalışmanın kendisine ait değişik bir tütsüsü vardır. Bu tütsüler çalışmanın reçetesinde yazılıdır. Şayet belli bir tütsü tavsiyesi yoksa hoşunuza giden bir tütsüyü yakabilirsiniz. Hoşunuza giden dediğimiz zaman da asla çarşıda pazarda bol bol satılan, doğudan ithal edilen o çubuk tütsüleri kastetmiyoruz. Bu tür tütsüler her zaman için katışıktırlar (Gene de çok mecbur kalınırsa kullanılmalarında sakınca yoktur). Bence bu tür tütsüler Havâss veya değişik bir majikal çalışmadan çok, esrar içilenyerlerde kokuyu yok etsin diye kullanlmak için hazırlanmaktadırlar. Evde tütsü yakmanın da pratik bir yolunu bulmak gereklidir. En geleneksel şekilde mangal yakıp, kömür ateşinde yakmaktır. Küçük bir mangaldaki, küçük bir ateş bu işe yeter. Fakat bu durum çoğu apartman ve kişi için fazla pratik değildir.

 Bu şekilde çalışmak isteyip de pratik bir çare arayanlara şunu tavsiye edebilirim. İçinde kömür yakabileceğiniz çok ufak bir metalik kap gibi bir şey bulun. Üç, dört parça kömür koyun ve üzerine de Çemberlitaş baharatçılarının hepsinde bulabileceğiniz bir tablet Nargile kömürü koyun. Nargile kömürü kimyasal karışımları olan bir kömür tableti. Ateşe tutunca hemen yanıyor ve altındakini de yakıyor. Kimyasal kömür yanıp, altındaki kömürler de tutuşup, köz halini alınca ateşi çalışma yerinize taşıyabilirsiniz. Fakat bunu yapmadan önce kömürlerin tamamen yanmış olmalarına ve bir zehirlenmeye sebep olmayacaklarına dikkat etmelisiniz. Yakma işlemi, az kömür kullanacağınız için rahatlıkla bir mutfak havalandırmasının altında yapılabilir.

 İkinci sistem daha basittir. Küçük bir, taşınabilir tüpgaz ocağı alın. Ateşini çok kısık yakın ve üzerine düz bir teneke koyun. Tütsülerinizi bu tenekenin üzerine koyun ve ağır ağır yakın. Tütsülerin çoğu bu şekilde istenen yavaşlıkta yanabilirler. Hatta erimesi olmayan, tahtadan, ödağacı gibi şeyler bile bu şekilde yakılabilirler. Aynı tenekeyi, değişik büyüler, biberler ve akla gelen herşeyi yakmakta da kullanabilirsiniz. Üçüncü sistem tüpgaz ocağı yerine küçük bir elektirikli ocak kullanmaktır. Bu yakınızda bir yerde olur ve gereken yanma sağlandıktan sonra rahatlıkla düğmesini kapatabilir ve gerekince yeniden açabilirsiniz. Bu Bölümü sonlandırdaman önce, yukarda bahsedilen misk, safran ve gereken tütsüler için gereken malzemelerin Baharatçılarda satıldığını söylemeliyim fakat pazar yerlerinde açılan ve gıda maddelerine yönelik baharatçılarda değil. Bunları mesela İstanbul'da Çemberlitaş baharatçılarında bulabilirsiniz. 



5 - Mürekkep
 Havâss çalışmalarında genel olark, gül suyunda ezilmiş safran ve misk ismi verilen maddeden yapılmış mürekkep tavsiye edilir. Misk siyah bir tozdur ve rengi koyulaştırır. Safran ise oldukça pahallı bir malzemedir. Eski mutlu günlerde bundan paket paket alınıp, avuç avuç kullanılırdı fakat günümüzde o derece pahallılaştı ki, değil bizim kullanmamız, baharatçıların stoklarında bile öyle paket paket bulunmuyor. Gramla satılan birşey.


 4 - Yazı malzemesi 

 Vefk, Musk, Tılsım gibi şeyler Havâss çalışmalarında büyükçe bir yer tutarlar. Bu yüzden, sadece bu işte kullanacağınız özel bir yazı takımına da sahip olmanız gereklidir. Bu işler için özel bir kalemin olması ve hatta bunu, kullanacak olan kişinin yapması çok mükemmel bir şeydir. Fakat yine tabii ki, bu gibi şeyleri de herkes beceremez. Şayet Avrupa veya Amerika'da yaşasaydık ya da Türkiye'de bile olsak, batı majikal ekolleri ile ilgili çalışmalar yapsaydık iş çok kolaydı. En basitinden, internet yoluyla ısmarlayıp, istediğimiz malzemeyi üç gün içinde alabilirdik. Özel mürekkep hokkaları, kalemler, âsalar, bıçaklar, kılıçlar, elde yapılmış kağıtlar, deriden özel parşömenler, kristal küreler ve akla gelen herşeyin satılıp pazarlandığı yerler var ve işin güzel tarafı adamların bunları gerçekten de majikal olarak hazırlamaları ve gereken şartlara uymaları. Fakat ne yazık ki, İslami maji için böyle bir kolaylık yok. Bu durumda kullanacağımız kalem, geleneksele en yakını olarak, hokka ile kullanılan bir uçlu kalemdir ve her kırtasiyecide bulunur. Tabii bir de mürekkep hokkası hazırlanması gerekir. Bunun, yazım kolaylığı açısından, ağzı dar olmayan minik bir porselen veya cam kase olmasını tavsiye ederim. Hediyelik eşyalar satan kıvır zıvırdükkanlarını dolaşırsanız amacımıza uygun kaplar görebilirsiniz.




  3 - Çalışma mekanı
Çalışmaların yapılacağı yer şayet mümkün olursa hep aynı yer ve yine mümkünse bu işe ayrılmış bir oda olmalıdır. Herkes için özel bir Havâss odası yapmak tabii ki, mümkün değildir. Fakat en azından kendi odamızı ya da evin bir bölümünü, çalışmalar sırasında az çok değiştirip, bu işe uygun hale getirebiliriz. Havâss için uygun mekan nasıl olmalıdır? Aslında bunun özel bir tarifi yoktur. Genel olarak söylemek gerekirse çalışmaların yapılacğı yerde, İslami geleneklere uygun olarak, insan veya hayvan resmi asılmış olmamalı. Ufak veya büyük, heykel, biblo gibi, insan veya hayvan tasviri olan şeyler kaldırılmalıdır. Kişisel olarak bunları fazla ciddiye almadım ve almıyorum da fakat bilgi olsun diye yazıyorum ki, işin geleneği budur. Aslında en güzeli, içinde hiç birşey olmayan, sadece oturacak bir minder, üzerine çalışırken vefk veya muska koyulabilecek ve bu gibi şeyleri yazabileceğimiz bir ufaksehpa olan bir odadır. Dinsel açıdan düşünmesek bile resimler, karışık eşyalar ve benzeri şeyler konsantreyi dağıtabilirler. Ayrıca bir çok deneyimli kimse, uyumakta kullanılan mekanlarda çalışma yapılmamasını da tavsiye ederler.



                                                            

 
 2 - Kıyafet

 Her tür majikal ve mistik aktivitede kıyafet çok önemlidir. İslami maji olan Havâss'ta ise çok çok daha önemlidir. Havâss için yapılan hazırlıkların yani yıkanmak, abdest almak gibi şeylerin, dinsel amaçlarla, mesela namaz kılmak gibi, yapılan hazırlıklardan çok daha önemli olduğunu söylemek gerekir. Neden? Çünkü İslami inanca göre, insan namaz için yani dinsel ibadet amacı ile abdest alır, yıkanır ve hazırlanırken bilerek ihmal etmediği, kazayla oluşan bir kusuru için affedilebilir. Yani bu islami inançtır. İbadet Allah'a karşıdır ve Allah kulunu farkında olmadığı hataları için affeder. Fakat Havâss'a gelince durum değişir. Burada amaç Allah'a ibadet etmenin dışındadır ve durum çok daha affedilmezdir. Çünkü çalışmalarla yabancı enerjlerle kontak kurulmaktadır. Bu ister basit bir operasyon veya isterse mesela korkunç bir Cin daveti olsun hiç farketmez. Abdest almadan önce tuvalete gidince, farkında olmadan çamaşırımıza damlayabilecek bir, iki damla idrar savunmamızda büyük gedikler açabilir. Yani Namazda, Tanrı'nın affedebileceği bu durumu, çalışmada karşılaşlacak olan enerjiler affetmezler. Çünkü affedilecek birşey yoktur. Temizlik ve abdest burada bizim savunmamızın destekleridir. Doğrusu aranırsa kendi payıma, son yıllarda ilgilendiğim türdeki çalışmalarda böyle şeylere önem vermedim. İnsanın gereken normal temizlikte olmasını yeterli görürüm fakat burada kendi özel ekol veya batı majisi tarzı şeylerden bahsetmeyip, Havâss'tan bahsediyoruz ve her şeyin kendi geleneği vardır. Havâss yapacaksak, Havâss'a uymamız ve şartlarını yerine getirmemiz gerekir.

Açılan Eller Geri Çevrilmez

8 Nisan 2013 Pazartesi

Havâss'da Gerekli Şeyler

Havâss'la yeni yeni ilgilenmeye başlayan kimselerin hem merak ettikleri bazı şeyler, hem de henüz farkında olmadıkları bazı ihtiyaçları vardır. Bunları tek tek ele almaya kalkarsak sınırsız bir yazı hazırlanması gerekir çünkü kişilerin kendi merak ettikleri konular herkese göre değişir. Aslında ihtiyaçlar da kişiden kişiye değişir. Bu yüzen burada sadece çok genel olanları ele almak mümkündür. Şimdi bu, belki farkında olduğunuz, belki de henüz düşünmediğiniz ihtiyaçları ele alalım.

1) Tespih

Havâss'la pratik olarak ilgilenmeye, bir şeyler yapmaya karar veren kimsenin ilk ihtiyacı bir tespihtir. Burada tespih konusunda kendi düşüncelerimi ve tecrübelerimi yazıyorum. Deneyim sahibi olan başka kimselerin de bunlara eklenecek sözleri olabilir. Tespih her ne kadar bazı magandaların ellerindeki bir oyuncak, toplum karşısındayken ellerini nereye koyacaklarını bilmeyen zayıf kişilerin bir el meşgul etme enstrumanı haline gelmişse de esas olarak bir sayı sayma aracıdır. Bir anlamda hesap makinasıdır. Pratik faydası sadece budur ve Havâss ile ilgilenecek olan kişi için olmazsa olmaz bir parçadır.

 Hatta Havâss veya Tasavvuf gibi İslami sistemleri de bir yana bırakalım. Hangi ekol olursa olsun hemen hemen bütün majikal ve mistik sistemlerin değişmez bir ihtiyacıdır. Tespih, yapılan zikirlerin sayılmasının yanı sıra başka bazı vasıflara da sahitir ya da zamanla sahip olur. Bu vasıflar, devamlı olarak kullanılan bir tespihin, sahibinin manyetik etkileri ile dolması gibi şeylerdir. Tabii bu sadece tespih için geçerli bir şey değildir. Devamlı giydiğimiz ayakkabımız, çamaşırımız, elbisemiz ya da hatta cep telefonumuz da aynı şekilde bizim manyetik etkilerimizi emerler fakat tespih kullanılış amacı yüzünden daha farklı bir konuma sahiptir. Tespih majikal amaçlarla kullanılır.


Yani onu kullanırken ya kendimize bir etki çekmeye yani geliştirici bazı zikir ve çalışmalar yapmaya veya başka bir insan veya olaya etki yapmaya çalışırız. Demek ki, tespih enerjinin yönlendirilmesi sırasında kullanılan bir eşyadır ve devamlı olarak bu gibi enerjilerin yoğunlaşmasıyla dolar. Ayrıca tespih elde kullanılan, avuç içinde olan bir araçtır ki, manyetik etkiler en fazla ellerden neşrolur. Hemen hemen bütün şifâcıların ve manyetizörlerin eller ve el haraketleri ile çalıştıkları unutulmamalıdır. Dolayısıyla devamlı kullandığımız bir tespih bizim karakterimiz ve yaptığımız çalışmaların karakteri ile karşık, değişik bir karakter kazanır. Devamlı giydiğimiz bir ayakkabının ayağımızı, yeni aldığımız bir ayakkabıdan daha fazla rahat ettirmesi gibi, devamlı kullanılan bir tespih de çalışmalarımızda aynı etkiyi yapabilir.

Havas İlmi ve Büyü


Havâss sözü son bir, iki yıla kadar bilinmezdi. Tabii ki, bilinmezdi derken konuyla ilgilenen, araştıran ya da uygulayan kimse kastedilmedi. Halk arasında bilinmeyen, unutulmuş bir sözdü. Son bir, iki yıldan bu yanaysa az biraz duyululmaya, konuşma dilinde geçmeye başladı. Bunun nedeni belki insanların yeni bir şey zannederek konuya karşı merak duymaları, belki medyanın, yeni ve ilginç birşey ararken, bazı
yazılarda bu kelime ile karşılaşmaları ve "Havâss diye bir şey de varmış" şeklinde düşünmesi olabilir. Havâss'a karşı yeni yeni uyanan bu ilgi tabii ki, bir söze, isme uyanan ilgidir çünkü Havâss'a karşı duyulan ilgi zaten vardı da insanlar ismini bilmiyorlardı. Bu ani ilgi uyanışı konusuna biraz aşağıda kendime göre bir yorum getirmeye çalışacağım fakat önce Havâss'ın ne ifade ettiğini, bizlere ne anlattığını ve ne olduğunu kısaca görmemizde ya da hatırlamamızda fayda vardır. Önce Havâss'ın kelime olarak anlamını tam olarak bilmemiz gerekir.


HAVÂSS: Bu zaman zaman Havas şeklinde aksansız, son yıllarda televizyon haber spikeri olan, Türkçe bilmeyen cahillerin okuduğu gibi yani düblaj Türkçesi ile okuduğumuz kelimenin, aslında ikinci (A) harfi aksanlı A'dır. Eski Yazı ile iki farklı şekilde yazılır ve farklı anlamları vardır. Burada tabii ki, beş altı sayfa yazı ile bütün Havâss'ı anlatmak gibi bir iddiam olamaz. Sadece Havâss'ın büyücülük olup olmadığını irdeleyebilirim ve aşağıdaki herşey benim kendi Havâss'a bakış açımdır. Yani kimse kabul etmek zorunda değildir. Yukardaki sözlük maddelerinde kelime anlamı olarak Havâss'ın ne olduğunu gördük fakat işin bir de bizleri ilgilendiren yanı var. Havâss bizim için farklı bir kavramı ifade eden bir kelimedir. Bize göre Havâss İslami majikal sistem olmaktadır. Bu açıdan bakınca da bir çok kişi, özdebirbiri ile fazla ters düşmese de, bir çok farklı yorum getirebilmektedir. Bu yorumlara aşağıda yer yer değinebiliriz. Fakat burada çok kestirme olarak birşey söylemek gerekirse, Havâss İslami büyücülük sistem ve geleneğidir.














Burçlara Göre Yıldızlar ve Esmalar


YILDIZLARIN ESMALARI VE MELEKLERİ

AY Esmaları ; Rahman, Rahim, Afuvv, Batın, Şekür, Muheymin, Hafiz, Rakib. Melekleri ; a) Ulvi meleği : CEBRAIL | b) Sufli meleği: EBYAD

GÜNEŞ Esmaları ; Hu, Muizz, Muzill, Muhyi, Hayy, Kayyum, Macid, Nur, Hakk, Evvel, Baki, Selam. Melekleri ; a) Ulvi meleği: RUKYAIL | b) Sufli meleği: MEZHEB

JÜPİTER Esmaları ; Basıt, Rezzak, Samed, Gaffar, Vekil, Vacid, Muteali, Berr, Nafi, Adl, Kabız, Gafur, Tevvab, Gani, Aliyy, Hafiz. Melekleri ; a) Ulvi meleği: SARFIYAIL | b) Sufli meleği: ŞEMHUREŞ

MARS Esmaları ; Cebbar, Kahhar, Celil, Mecid, Aziz, Muktedir, Vali, Muntakim, Malikul Mülk, Muksid, Darr, Varis, Mumit, Kaviyy, Vahid. Melekleri ; a) Ulvi meleği: SEMSEMAIL | b) Sufli meleği: AHMER

MERKÜR Esmaları ; Azim, Muhsi, Rauf, Basir, Melik, Habir, Veli, Semi, Muid. Melekleri ; a) Ulvi meleği : MIKAIL | b) Sufli meleği: BURKAN

SATÜRN Esmaları ; Mukit, Vasi, Mukaddim, Muahhir, Mani, Sabur, Kerim, Zül Celali vel İkram, Metin, Kadir, Kuddus, Hakim, Mürid, Alim. Melekleri ; a) Ulvi meleği: KESFYAIL | b) Sufli meleği: MEYMUN

VENÜS Esmaları ; Musavvir, Vedüd, Kavi, Gani, Hasib, Hafid, Mümin, Vahhab. Melekleri ; a) Ulvi meleği: AYNIYAIL | b) Sufli meleği: ZUBEA

URANÜS Esmaları ; Hakim, Ahir, Muğni, Reşid. NEPTÜN Esmaları ; Şehid, Halim, Latif, Mucib, Batin.

PLUTO Esmaları ; Mütekebbir, Halik, Bari, Bais, Mubdi, Bedii, Kebir. ŞİRON Esmaları ; Rafi, Hadi. 

DÜNYA Esmaları ; Zahir, Cami,
UA-39302698-1