12 Nisan 2013 Cuma

GÜNEŞ Sembolü : Günü : Pazar İlgili uygulamalar : Para. Ümit. Yöneticiler, başkanlar, güçlü kimseler nezdinde teveccüh kazanmak. Genel arkadaşlık. Düşmanlığa karşı koymak. Düşmanlığı, dostluğa çevirmek. Sportif başarılar. Fiziksel sağlamlık. Genelin hayranlığını kazanmak.

AY Sembolü : Günü : Pazartesi İlgili uygulamalar : Denizcilik. Gemicilik. Yolculuklar. Aşk ve yenileşme. Su ve suyla ilgili şeyler. Hırsızlık ve hırsızlıkla ilgili konular. Haberciler. Vizyonlar. Rüyalar. Sezgiler.

MERKÜR Sembolü : Günü : Çarşamba İlgili uygulamalar : Konuşma gücü. İş. Sanat ve bilim. Kehanet. Hırsızlığı keşfetmek. Ticari eşyalar. Hile gerektiren iş ve uyglamalar. Fiziksel plan dışından davetler.

VENÜS Sembolü : Günü : Cuma İlgili uygulamalar : Aşk. Arkadaşlık. Seyyehat. Nezaket ve zevk. Eğlence. Cinsel konular. Baştan çıkartmalar.

MARS Sembolü : Günü : Salı İlgili uygulamalar : Savaş. Askeri başarılar. Cesret. İmha ve uyumsuzluk çalışmaları. Katliam. Ölüm ve acı haberler. Askeri konularda şans kazanmak. Düşmanlıklar. Düşmanlara karşı lanet çalışmaları. Erkeklere yönelik çalışmalar.

 JÜPİTER Sembolü : Günü : Perşembe İlgili uygulamalar : Şeref ve zenginlik. Arkadaşlık. Fiziksel sağlık. Kalpteki arzular. Para ve zenginlik. Bilgi kazanmak.

SATÜRN Sembolü : Günü : Cumartesi İlgili uygulamalar : İyi ve şerli uygulamalara aynı derecede yarar. Hâdim davetleri. Birisinin rüyasına girmek ve telkin. Mesleki şans veya bela. Mal, mülk. Bilgi kazanmak. Ölüm ve bela çalışmaları.

Haftanın her gününün birinci saati o günün yönetici yıldızının saatidir. Yani mesela Pazar gününün birinci saati Güneş saatidir. Her günün birinci saati, tam Güneş'in doğum anında başlar. Aynı şekilde, Güneş battığı anda da gecenin birinci saati başlamış olur. Gündüz ve gece saatleri alışıldık 60 dakikalık saatler değildirler. Mevsime göre gün ve gece saatlerinin uzunlukları devamlı olarak değişir. Gün ve gece saatlerinin uzunluklarını ve günlük saatle, saat kaça tesadüf ettiklerini bulmanın usulü çok basittir fakat ilk anda kafa karıştırıcı gelebilir. Bu yöntemi görmeden önce Haftalık saatler tablosunu görmemiz iyi olur. saatler devamlı olarak aynı sıralama ile akarlar. Bu sıralama: Güneş, Venüs, Merkür, Ay, Satürn, Jüpiter, Mars sırası ile gider.

Pazar günü, güneş doğarken günün birinci saati, yani Güneş saati başlar. Bundan sonra yukardaki sıralama ile yedi saat geçer ve sekizinci saat tekrar Güneş saati olur. Sıralama hiç şaşmadan gider ve pazar günü güneş battığı anda, pazarı, pazartesiye bağlauyan gecenin birinci saati başlar ki, bu da Jüpiter saati olur. Yani Pazartesi gecesi, Jüpiter gecesidir. Saatlerin bu şekildeki akışı ile bir hafta tamamlandığı zaman, tekrar pazar günü Güneş'in doğuş saatinde yine Güneş saatinin, Güneş'in doğuş anına denk geldiği, yani günün birinci saati olduğu görülür. Saatlerin akışı, aşağıdaki tablolarda çok açık bir şekilde görülmektedir.

Aslında bu tabloların iki tane değil tek, 12'şer saatlik değil, 24 saattlik olması gerekir. Yani pazarı, pazartesiye bağlayan gecenin, pazar günün devamı ve gecenin birinci saatinin de, pazarın 13. Saati, gecenin son saatinin de 12. Saat değil de 24. Saat olarak gösterilmesi gerekir fakat sayfa boyutlarına bağlı olan çalışmalarda böyle bir tablo, sayfa yapısında uyumsuzluk yaptığı için gündüz ve gece saatlerini ayrı ayrı tablolar halinde göstermek daha pratik olmaktadır. Aşağıdaki tabloların gündüz saatlerine ait olanının, her gününün ilk saati o günün yöneticisidir. Günün 12. Saati, gece saatlerinin başlangıcı değil, günün son saatidir. Yine pazar gününü örnek olarak alırsak, Pazar günü 12. Saatten sonra, pazartesi gecesi başlar. Tabloya bakılırsa pazar gününün 12. Saatinin Satürn saati olduğu görülür. Yukardaki akış sıralamasına göre Satürn saatinden sonra Jüpiter saati gelmelidir ki, gece saatleri tablosuna bakınca da Pazartesi gecesinin ilk saatinin Jüpiter saati olduğunu görürüz.

GÜNDÜZ VE GECE SAATLERİ

GÜNDÜZ VE GECE SAATLERİ 

Havâss konusunda Pratik çalışmalar yapmak ya da bu konuları sadece entellektüel açıdan merak eden, öğrenmek isteyen kimselerin en başta bilmeleri gereken şeylerden biri de majikal zamanlardır. Bazı çağdaş ekoller zamanlamaların büyük bir kısmına ya da hepsine önemsiz gözüyle bakarak hiç üzerlerinde durmasalar da, burada söz konusu olan Havâss'tır ve Zamanlamalar da geleneksel oluşumların en belli başlılarıdırlar. Söz konusu olan Ay'ın büyümesi, küçülmesi, Astrolojik açılar, Ay menazilleri gibi zamanlamalarlar ilerki sayfalarda yeri geldikçe anlatılacaktır. Burada ise, bilinmesi gereken ilk zamanlama ile yani, günün saatleriyle başlıyoruz. Geleneksel anlayışa göre haftanın her gün ve gecesini, yedi klasik gök cisminden birisi yönetir. Her gün ve gece kendi yöneticisi olan gök cisminin karakterindedir ve onun karakterine uygun işlere müsaittir. Bu gök cisimlerine de "Yıldız" demek, Bütün doğu ve batı ekollerinde gelenekselleşmiş bir şeydir. Tabii ki, aslında bu gök cisimleri içinde bir tek yıldız vardır ki, o da Güneş'tir. Ay ise, gezegen bile değil, dünyanın uydusudur. Buna rağmen söz konusu gök cisimlerine, geleneğe uyarak yıldız diyeceğiz. Bu yıldızların vasıfları yönettikleri günlere ve günün saatlerine yansırlar dedik. Bu yüzden önce yıldızların genel yapılarını, Havâss ve uygun oldukları uygulama çalışmaları açısından birkaç satırla görelim.

10 - Eski Yazı bilmek

İbranice'yi bilmeseniz bile İbrani harflerini tanıyıp, seslendirecek ve harflerin anlamlarını bilecek, istediğiniz bir şeyi İbrani alfabesi ile yazabilecek kadar kültürünüz yoksa Kabala ile ilgilenemezsiniz. Kabala pratiği bile demiyorum. İlgilenemezsiniz diyorum. Bu husus dünyanın bütün mistik ve majikal ekolleri için geçerli birşeydir. Şimdi Kabala'yı, Havâss'ı bir yana bırakın. Müzikle ilgilendiğinizi varsayın. Notaları bilmeden, tanımadan nasıl müzik yapabilirsiniz? Tabii ki, aynı şey Havâss için de geçerlidir. Arap alfabesi, Eski Türkçe yazı tarzı Havâss'ın notalarıdır. Yukarda, Arapça Kur-an konusunda, Kur-an'ı Arapçadan okuyabilmek gerektiğini söyledim. Burada söz konusu olansa Türkçedir. Fakat Eski harflerle yazılıp, okunun Türkçe. Bunu mutlaka becerebilmeniz gerekmektedir. "Ben zikir, meditasyon filan yaparım, yetenekliyim ve Havâss'taki bazı duaları da birine sorup, Türkçe harflerle yazıp, okurum ve başarılı olurum." diyorsanız, şunu bir deneyin: Herhangi bir ülkedeki bir ciddi bir müzik kuruluşuna gidin. "Ben doğuştan müziğe kabiliyetliyim kardeşim. Nota mota bilmeme de gerek yok. Köyde çok güzel kaval çalardım burada da nota bilmeden senfoni bestelerim." deyin bakalım size kaç kişi yere yatarak, kaç kişi iki büklüm olarak gülecek bir sayın.
9 - Kitaplar 

Havâss'la pratik amaçlarla ilgileniyorsanız bazı kitaplara şiddetle ihtiyacınız var demektir. Bunların en başta geleniyse iyi bir Kur-an mealidir. Kur-an meali: Aslında mevcut Kur-an mealerinin hepsi güvenilir seviyededir fakat mealden meale bazı anlatım ve meali hazırlayan kişilerin anlayışlarından gelen farklılıklar vardır. Bu yüzden de okuyan kişinin anlayış ve zevkine göre bir Kur-an mealinin iyi olup, olmaması değişebilir. Örnek olarak ben Diyanet mealini sıkıcı buluyorum. Buna karşılık Abdülbaki Gölpınarlı mealini zevkle okuyup, onunla çalışma yapabiliyorum. Bu gibi şeyler kişisel zevke göre değişir. Yine de söylemek gerekirse çoğu mealde, çeviriyi yapan kişi kendi anlayış ve yorumunu, dip not olarak bile değil, sanki ayetin çevirisi oymuş gibi meale katmaktadır. Bu gibi karıştırmalar olmadan en düz çeviri Yaşar Nuri Öztürk mealidir. 

Kur-an meali konusunda en ideali meallerin hepsine sahip olmak ve bir ayet aranacağı zaman hepsinden istifade ederek, ayetin anlamını kafada oluşturmaktır. Bu tabii, maddiyatla ilgili bir sorun olabilir fakat günümüzde artk internet diye birşey var ve internette bir çok farklı meal bulup, ücretsiz olarak almak sorun değildir. Bununla beraber fiziksel kitap olarak hiç değilse bir tane meal alınmasının gerektiğine inanıyorum. Arapça Kur-an: Kur-an meali gereklidir dedim fakat ondan da gerekli olan bir tane Arapça Kur-an sahibi olmaktır. Havâss'ın büyük kısmı ayet ve esmaların okunması kadar yazılmalarına da dayanır. Bir ayeti yazmak ya da onun ebced tutarını bulmak için başvurulacak en güvenilir kaynaksa bir Arapça Kur-an'dır ve bu kitabın mutlaka elaltında bulundurulması gerekmektedir. Türkçe harflerle yazılmış, Arapça Kur-an: Bu tür bir Kuran, Arapça Kur-an'ı duraklamadan, kekelemeden ve tereddüde düşmeden okuyabilecek kadar Arapça okuyabilen kimseler için gerekli değildir. Fakat siz şayet, Arapça Kuran'ı çat pat sökebiliyor ya da hiç okuyamıyorsanız bir tane de Türkçe harflerle yazılmış, Arapça Kur-an'a ihtiyacınız var demektir. Yine de söylemek gerekir ki, Havâss'la ilgilenip, pratik yapmak isteyen bir kimse, Arapça öğrenmese de olur, olabilir. Fakat hiç değilse Arapça Kur-an'ı rahatlıkla söküp, okuyabilecek durumda olmalıdır. Dolayısıyla burada tavsiye ettiğim, Türkçe harflerle yazımış, Arapça Kur-an sadece yeni başlayan, meraklı kimseler içindir.

10 Nisan 2013 Çarşamba

Esmaül Hüsna: Burçlara Göre Yıldızlar ve Esmalar

Esmaül Hüsna: Burçlara Göre Yıldızlar ve Esmalar: YILDIZLARIN ESMALARI VE MELEKLERİ AY Esmaları ; Rahman, Rahim, Afuvv, Batın, Şekür, Muheymin, Hafiz, Rakib. Melekleri ; a) Ulvi meleğ...

9 Nisan 2013 Salı

8- Eski Yazı bilmek

 İbranice'yi bilmeseniz bile İbrani harflerini tanıyıp, seslendirecek ve harflerin anlamlarını bilecek, istediğiniz bir şeyi İbrani alfabesi ile yazabilecek kadar kültürünüz yoksa Kabala ile ilgilenemezsiniz. Kabala pratiği bile demiyorum. İlgilenemezsiniz diyorum. Bu husus dünyanın bütün mistik ve majikal ekolleri için geçerli birşeydir. Şimdi Kabala'yı, Havâss'ı bir yana bırakın. Müzikle ilgilendiğinizi varsayın. Notaları bilmeden, tanımadan nasıl müzik yapabilirsiniz? Tabii ki, aynı şey Havâss için de geçerlidir. Arap alfabesi, Eski Türkçe yazı tarzı Havâss'ın notalarıdır. Yukarda, Arapça Kur-an konusunda, Kur-an'ı Arapçadan okuyabilmek gerektiğini söyledim. Burada söz konusu olansa Türkçedir. Fakat Eski harflerle yazılıp, okunun Türkçe. Bunu mutlaka becerebilmeniz gerekmektedir. "Ben zikir, meditasyon filan yaparım, yetenekliyim ve Havâss'taki bazı duaları da birine sorup, Türkçe harflerle yazıp, okurum ve başarılı olurum." diyorsanız, şunu bir deneyin: Herhangi bir ülkedeki bir ciddi bir müzik kuruluşuna gidin. "Ben doğuştan müziğe kabiliyetliyim kardeşim. Nota mota bilmeme de gerek yok. Köyde çok güzel kaval çalardım burada da nota bilmeden senfoni bestelerim." deyin bakalım size kaç kişi yere yatarak, kaç kişi iki büklüm olarak gülecek bir sayın. Havâss'la ilgilenecekseniz sadece istediğiniz şey ve isimleri yazmak için değil, eski yazıyla basılmış veya el yazması şeklindeki metinleri de okuyabilecek kadar eski yazı ve eskidili bilmelisiniz. Bu hiç de zor bir şey değil ve ortalama zekada olan bir kimse en fazla onbeş gün içinde eski yazıyı, o yazıyla yazılmış bir romanı okuyabilecek derece öğrenebilmektedir.



7- Kitaplar

 Havâss'la pratik amaçlarla ilgileniyorsanız bazı kitaplara şiddetle ihtiyacınız var demektir. Bunların en başta geleniyse iyi bir Kur-an mealidir. Kur-an meali: Aslında mevcut Kur-an mealerinin hepsi güvenilir seviyededir fakat mealden meale bazı anlatım ve meali hazırlayan kişilerin anlayışlarından gelen farklılıklar vardır. Bu yüzden de okuyan kişinin anlayış ve zevkine göre bir Kur-an mealinin iyi olup, olmaması değişebilir. Örnek olarak ben Diyanet mealini sıkıcı buluyorum. Buna karşılık Abdülbaki Gölpınarlı mealini zevkle okuyup, onunla çalışma yapabiliyorum. Bu gibi şeyler kişisel zevke göre değişir. Yine de söylemek gerekirse çoğu mealde, çeviriyi yapan kişi kendi anlayış ve yorumunu, dip not olarak bile değil, sanki ayetin çevirisi oymuş gibi meale katmaktadır. Bu gibi karıştırmalar olmadan en düz çeviri Yaşar Nuri Öztürk mealidir. Arapça Kur-an: Kur-an meali gereklidir dedim fakat ondan da gerekli olan bir tane Arapça Kur-an sahibi olmaktır. Havâss'ın büyük kısmı ayet ve esmaların okunması kadar yazılmalarına da dayanır. Bir ayeti yazmak ya da onun ebced tutarını bulmak için başvurulacak en güvenilir kaynaksa bir Arapça Kur-an'dır ve bu kitabın mutlaka elaltında bulundurulması gerekmektedir. Türkçe harflerle yazılmış, Arapça Kur-an: Bu tür bir Kuran, Arapça Kur-an'ı duraklamadan, kekelemeden ve tereddüde düşmeden okuyabilecek kadar Arapça okuyabilen kimseler için gerekli değildir. Fakat siz şayet, Arapça Kuran'ı çat pat sökebiliyor ya da hiç okuyamıyorsanız bir tane de Türkçe harflerle yazılmış, Arapça Kur-an'a ihtiyacınız var demektir.




 Yine de söylemek gerekir ki, Havâss'la ilgilenip, pratik yapmak isteyen bir kimse, Arapça öğrenmese de olur, olabilir. Fakat hiç değilse Arapça Kur-an'ı rahatlıkla söküp, okuyabilecek durumda olmalıdır. Dolayısıyla burada tavsiye ettiğim, Türkçe harflerle yazımış, Arapça Kur-an sadece yeni başlayan, meraklı kimseler içindir. Osmanlıca, Türkçe sözlük: Sözlükler, İmlâ kılavuzlarından çok farklıdırlar. İmlâ kılavuzlarında sözlüklerde de olmayan bir çok kelimenin yazılış şekli gösterilir. Buna karşılık sözlük, kelimelerin anlamlarını açıklar. Çeşitli büyüklükte ve fiyatlarda bir çok Osmanlıca, Türkçe sözlük mevcuttur. Bu konuda hiç düşünmeden en büyük ve pahallısını almalısınız. Havâss kitapları: Elinizde ne derece doğru olduğuna inandığınız bir kitap olursa olsun mutlaka bütün bulabildiğiniz Havâss kitaplarını gözden geçirmeniz gerekir. Bir kitabın, dünyanın en uydurma kitabı, yazarının da en bilgisiz adam olduğuna bile inansanız o kitabı görmeniz gerekir. Belki o kitapta hiç birşey bulamazsınız fakat belki de, yazarının bile farkında olmadığı çok önemli şeyler yakalayabilir veya o kitapta okuduğunuz birşeyin yaptığı çağrışımla, elinizdeki bilgileri de birleştirerek yep yeni birşey keşfedebilirsiniz. Bu yüzden hiç bir kitabı hafife almamanız gerekmektedir.



 Bununla beraber aptal bir inangaç da olup, okuduğunuz her saçmalığa da inanmamalısınız. Bu tür kitaplar yanlışlar, eksiklikler ve uydurma hurafelerle doludur. Bunu da unutmamalısınız. Bugün Türkiye'de, Türkçe harflerle basılmış bir sürü kitap vardır. Bunlardan sadece üç tanesi çok tanınmıştır. Mesela bunlardan birisi vefkler hakkında bilgi veren tek kitaptır fakat aşağıdaki vefkler kitabı bölümüyle de karşılaştırırsanız göreceksiniz ki vefk konusu, söz konusu kitapta tamamen eksik ve çalışmaz şekilde verilmiştir. Bir diğeri ise ilk bakışta tamamen anlaşılmaz gelen Şemsül maarif'tir. Şemsül Maarif'in Arapçasının bile, hatta Araplar tarafından bile kolay anlaşılacağını sanmıyorum. Üstelik Türkçe çevirisi de korkunç derecede hatalıdır. Fakat bir kaç yılınızı yoğun çalışmalarla geçirmişseniz kitaba farklı gözle bakacak ve o kötü çevirili kitapta bile ilk yıllarınızda hiç farketmediğiniz yüzlerce şey göreceksiniz. Herhangi bir Havâss kitabını ve mesela bu okumakta olduğunuz kitabı bir yere atar ve arada hiç bir çalışma yapmadan, bir, iki yılda bir bakarsanız hiç birşey olmaz. Fakat devamlı olarak pratik yaparsanız ve bir kitaba yılda bir defa bakarsanız farkedersiniz ki, o kitaba her bakışınızda yeni bir şey, önceden hiç farketmediğiniz yeni bir şey görüyorsunuz. En kötü ve işe yaramazı bile olsa bir Havâss kitabına bakıldığı zaman, yeni başlayan bir kimsenin gördüğü ile on yıl çalışma yapmış birisinin gördüğü farklı şeylerdir. Bu yüzden de bir kitabı okuyup, onda ne olup, olmadığını anladıktan sonra, onu bir yana atmamalı ve geçen yıllar içinde, zaman zaman baştan gözden geçirmelisiniz.
UA-39302698-1